gяυρ нєρѕ!נ!ℓєя
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
gяυρ нєρѕ!נ!ℓєя

gяυρ нєρѕ!נ!ℓєя
 
AnasayfaAnasayfa  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Hepsiden Güzel Röportajlar

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Yıldızın_Kömür_Prensesi
Admin
Admin
Yıldızın_Kömür_Prensesi


Mesaj Sayısı : 189
Location : Askısımın Ve Derayamın Yanından!!
Kayıt tarihi : 11/10/07

Hepsiden Güzel Röportajlar Empty
MesajKonu: Hepsiden Güzel Röportajlar   Hepsiden Güzel Röportajlar Empty10/30/2007, 22:44

Iste Hepsiyle Röportaj:

Siz klasik sorulardan sikiliyorsunuz galiba öyle bir duyum aldik. (gülüsmeler)

Soru olarak bagdatcaddesi.net den soru soran arkadaslarimiz var; onlarin sorularini ilk önce yanitlayalim. Sonra sohbet edelim. Sohbet sirasinda ilginç bir seyler buluruz aradan tamam m??


Hepsi: Tamam

Çocuklugunuzda böyle bir yere geleceginizi hiç düsünür müydünüz? Yada çocuklugunuzdaki hayalleriniz nelerdir?

Gülçin: Ya tabi ki düsünüyorduk. Herkesin sen ne olacaksin dedikleri zaman, zaten mikrofon olarak, her tür silindir seklindeki esyayi alip sarki söylemeye çalismis için böyle bir hayalim vardi yani.

Eren: Benim çocukluk hayalim çok komikti. Ahçi olmakti. Ama bu çocukluk hayaliydi. Sonra, ortaokul yillarina geldigimizde tabi ki hayalimiz böyle bir grup olmakti. gerçekten… Ama proje basladiginda da bu kadar tepki alacagamiz? çok kisa zamanda buraya gelecegimizi tahmin etmiyorduk.

Yasemin: Benim de mutlaka sahne ile ilgili bir sey olacakti. kesindi, çünkü aileden gelen bir seydi sonuçta. Tiyatrocu olmayi istiyordum. Ama daha sonra klasik baleye geçince dansçi olmaya karar verdim. Hep degisti bu fikir ama sonradan sarkicilikla dans bir arada olunca bu gurup kuruldu ve simdi buradayiz. Güzel yani.

Cemre: Zaten basdan beri bunu istiyordum. Tabi klasik bale okudugum için yani onda da sahne almak iyi ama, basindan beri bunu istiyordum. Buraya gelecegimizi tahmin ediyor muyduk derseniz; biraz ukalalik olacak ama, ben ediyordum yani...

Basarinizda bayan ve güzel olmanizin pay? yüzde kaç?

Hepsi: Buna toplu cevap verelim isterseniz? Tek tek yüzde vermeyelim.

Eren: Bayan olmamiz bu sekilde algilanabilir. Hani yalnizca bayan oldugumuz için degil ama, kiz gurubu hani ilk defa bu sekilde bir sey yapti??? için ilgi çekebilir. olabilir mesela. %30 olabilir. Bayan olmamiz ve dört kisi olmamiz bence %30 olabilir.

En son gittiginiz film?

Yasemin: Eee ben gittim… (gülüsmeler) Dünyalar Savasi’na gittim çok güzeldi.

Eren: Hatirlamiyorum. Neden hatirlamiyorum çünkü ben her gün birkaç film izliyorum. Yani sinema disinda da. Ne izledigimi gerçekten hatirlamiyorum. Çok fazla film izliyorum. Hangisi en son film hiç hatirlamiyorum.

Cemre: Angelina Jolie ve Brad Pitt. Ms&Mr Simith.

Hayatinizin filmi?

Eren: Hayatimin filmi. Büyük Umutlar.

Yeni versiyonu mu?

Eren: Evet.

Gülçin: Hayatimin filmi diyemem.Zaten çok fazla film izlemeyi sevmiyorum. Eren gibi ilgim yok. Ama dans filmlerini izlemeyi daha çok seviyorum.

Cemre: Ya ben, simdi pek film aklima gelmedi düsün düsün… Genel olarak Angelina Jolie izlerim; çogu filmini seviyorum ben. Hayatimin filmi... ?mm... (gülüsmeler) Pek bir sey aklima gelmiyor su anda.

Yasemin: Benim biraz saçma gelecek insanlara ama Armagedon olabilir. Filmin son sahnesi beni çok etkilemisti. O olabilir.

En son okudugunuz kitap?

Yasemin: Da Vinci sifresi.

Gülçin: Ben de en son Da Vinci sifresi’ni yarida biraktim. Sonlarina biraz gelmistim biraktim okumadim.

Neden yarida birakiliyor bu kitaplar?

Gülçin: Çünkü vakit yok.

Cemre: Zamanimiz yok. Normalde ben çok fazla kitap yani yazin özellikle onlarca kitap okurum ama yani sey olmuyor böyle zaman…




Sizi tanimakla baslayalim...
Eren: 21 yasindayim. Ortaokul ve liseyi Mimar Sinan Üniversitesi Klasik Bale Bölümü'nde okudum. simdi de Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvar? Modern Dans Bölümü'nde ö?renciyim.

Yasemin: 19 yasindayim. istanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvar? Bale Bölümü'nde ilk yilim. Ortaokul ve liseyi diger arkadaslarim gibi Mimar Sinan Üniversitesi Klasik Bale Bölümü'nde okudum.

Gülçin: 20 yasindayim. Mimar Sinan Üniversitesi'nde bale okuduktan sonra üniversitede modern dans bölümüne geçtim.

Cemre: Ben de 20 yasindayim. Ortaokuldan beri Mimar Sinan Üniversitesi'nde klasik bale egitimi aliyorum. simdi de ikinci siniftayim.

Böyle bir vokal grubu kurma fikri nasil ortaya çikti??
Eren: Dört-be? yildir her hafta cuma günü Cemrelere gidiyorduk. Yabanci kiz ve erkek gruplarinin hayraniydik. Özellikle de Back- street Boys'a bayiliyorduk. Onlarla yatip kalkiyorduk. sarkilarini ezberleyip Cemre'nin evinde küçük konserler veriyorduk. O evi seçmemizin nedeni de Cemre'nin annesinin mesle?inin menajerlik olmasiydi. Onun annesinin dikkatini çekmek için elimizden geleni yapiyorduk. "Bize albüm yap?n" diye israr ediyorduk.

Cemre: Annem belki bizim farkimiza varir diye bekleyip durduk. O da sürekli "Daha çok küçüksünüz. Sabredin" diyordu. Bekledik, oldu. simdi menajerligimizi o yapiyor zaten.

Grubun ad? neden Hepsi?
Cemre: Çünkü biz bütünüz.

Gülçin: Daha da açarsak; hepsi akademik bale temelli dansçilar, hepsi dans ediyor, hepsi sarki söylüyor, hepsi arkadas, hepsi birlikte büyüdü.

Neden R&B'yi tercih ettiniz? Pop müzik yapmaniz belki albüm satislarinizi daha yükseltebilecek bir seçenek olurdu.
Gülçin: Yillardir bu müzigi dinliyoruz. Vokal yapmayi seviyoruz ve R&B de bizim vokal anlayisimiz. içeren bir müzik tarz?. Yapmak istedigimiz tek müzik R&B idi. Böylece Türkiye'deki ilk R&B albümünü de biz yapmis olduk. Çocukluk hayalimiz gerçek oldu.

"Sözler gençlerin aizina takilabilecek cinsten"
Bale egitiminden sonra bu tür müzik ile dans etmek zor oldu mu?
Eren: Hayir. Hem klasik hem de modern dans egitimi almis?? olmak bizim için avantaj. Bu yüzden R&B yaparken zorlanmiyoruz. Ama bu tarz dans? daha iyi yapabilmek için koreograflarla çalistik. Klibe Canda? Bas'la hazirlanmistik. simdiki koreografimiz ise Fulya Güney.

Klipteki ve albüm kapagindaki kiyafetleriniz de tam yabanc? kliplerde gördügümüz R&B sanatçilar gibi. Günlük hayatta da böyle mi giyiniyorsunuz, yoksa bu pazarlama için yapilan bir taktik mi?
Yasemin: Tüm kiyafetlerimizi Ümit Ünal hazirliyor. Günlük hayatta fotograflardaki gibi çok farkli giyinmiyoruz. Gardorabimiz spor kiyafetlerle dolu. Albüm çekimleri için topuklu ayakkabi giyelim dedik ama yürümeyi beceremedik. Spor ayakkabi yerine topuklu ayakkabi giyince komik görünüyoruz.
Çikis parçaniz "Olmaz Oglan"in nakarat? "Hiç bana bakma olmaz oglan / Sen kendine ismarlan / Hiç bana bakma olmaz oglan / Baskasina yuvarlan". Siz de böyle sözler kullaniyor musunuz muhabbetlerinizde?
Cemre: Aynisi olmasa da bunlara benzer laflar kullaniyoruz. Bu albümde bizim yaslarimizdaki genç kizlarin günlük hayatta kullandigi laflar var. Albümdeki sözlerden pek çogu dinledikçe gençlerin agzina takilabilecek cinsten.

bu siralar hangi sanatçilari takip ediyorsunuz?
Cemre: Blue, Jennifer Lopez ve Usher. Onlarin sadece albümlerini degil kliplerini ve sahne provalarini da takip ediyoruz. Bir araya gelip saatlerce konser kaseti izliyoruz. Dans çalisiyoruz. Albüm için hem suan hem de dans dersi aldik. Okuldan çikar çikmaz yine prova yapiyoruz.
"Hocalarimizin bizi görmek istedigi yer AKM sahnesi, konser sahnesi degil"
Sizin sarkilarinizin Türkçe olmasinin dansta diger R&B parçalarindan ne fark? var?
Gülçin: Türk sarkilarinda R&B yapmaya çalistik. R&B'ye güzel tatlar kattik. Yurtdisinda Hint müzigini bile R&B ile karistirdilar. Biz de bazi parçalarimizda darbuka, ney ve tef kullandik. Bir parçamizda da tango ile R&B'yi birlestirdik.

Yasemin: Albümde R&B altyapisi var ama bizi Türklerin dinleyecegini unutmadik. Parçalar? ne kadar Bati girtlarinda okumu? olsak da içine Dogu'dan da bir seyler eklemeyi ihmal etmedik.

Hocalariniz ne diyor bu tip bir albüm yapmaniza? Tepki gösterenler var mi??
Gülçin: Albüm henüz çikmadigi için çogu olayin farkinda degil. Açikçasi onlarin tepkilerinden korkuyoruz. Klasik bale egitimi aldiktan sonra böyle bir is yapmamizi elestirebilirler. Onlarin bizi görmek istedikleri yer konser sahnesi degil, AKM sahnesi çünkü.

Eren: Klasik bölümdeki insanlarin modern seylere bakis açilari dar. Klasik balenin disinda pek bir sey yapmamizi istemiyorlar. Biz bir de üstüne R&B albümü yaptik.

Türkçe albüm tamam. Peki ilerisi için ingilizce bir albüm projesi var mi??
Yasemin: Evet. Bize özgü müzik aletlerini katarak ingilizce R&B albümü yapmak istiyoruz. Hatta bunun için ingilizce derslerine basladik bile.


Tesekkürler Bayanlar Bize Zaman Ayirdiginiz Için...


Hepsi:Biz Size Tesekkür Ederiz.
Röportajci:Iyi Günler.


Ropörtaj Sona Erdi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.smf123.net/s1/avril/
Yıldızın_Kömür_Prensesi
Admin
Admin
Yıldızın_Kömür_Prensesi


Mesaj Sayısı : 189
Location : Askısımın Ve Derayamın Yanından!!
Kayıt tarihi : 11/10/07

Hepsiden Güzel Röportajlar Empty
MesajKonu: Geri: Hepsiden Güzel Röportajlar   Hepsiden Güzel Röportajlar Empty10/30/2007, 22:45

devamı:
'Hepsi' ne Britney Spears taktiği

Güzel, yetenekli ve başarılılar... "Olmaz oğlan" isimli şarkılarıyla adını duyuran 'Hepsi' grubu 18-21 yaşında dört kızdan oluşuyor. Aralarında Mete Özgencil ve Süleyman Yüksel'in olduğu güçlü bir ekiple yola çıkan grup, son klibinde pop yıldızı Britney Spears'a da koreograflık yapan Selatin Kara ile çalıştı.


Küçük küçük kızlar şarkıcı oldular

Yaşları 18-21 arasında değişen 'Hepsi' grubu son günlerde adından sıkça söz ettiriyor. Bale ve ses eğitimi alan dört genç kız hayli iddialı.

Sadece görüntüleriyle ya da danslarıyla beğeni toplayan gençlerin bir araya gelip müzik grubu kurmaları pop tarihine hiç de yabancı olmayan bir durum. "Çıtır Kızlar" ya da "Venüs" buna verilebilecek en iyi örnek. Şimdilerde bu kızlara benzer bir grubun "Olmaz Oğlan" isimli klipleri televizyonlarda dönüp duruyor. Aslında Cemre, Eren, Yasemin ve Gülçin isimli dört genç kızdan oluşan Hepsi grubunu geçmişteki kötü örneklerine bakıp bir yargıda bulunmak tamamen haksızlık olur. Çünkü hem sesleri hem dansları hem de albümün alt yapıları açısından seleflerinden çok farklılar.

BRITNEY SPEARS DANSI
İlk kliplerinde giydikleri kıyafetler ünlü tasarımcı Ümit Ünal'a ait. Şarkının klibi aynı zamanda bestecisi Mete Özgencil tarafından çekildi. Bu klipteki koreografi ise Sertab Erener'in Eurovision'da birincilik kazandığı şarkıya dans koreografisi yapan Candaş Baş'a ait. İkinci kliplerinde onlara koreografi hazırlayan kişi ise aynı zamanda Britney Spears ile çalışmış olan Selatin Kara. Yani Hepsi grubuna sadece bu açıdan bakıldığında bile dört ayağı yere basan sağlam bir proje olduğu görülüyor. Tüm bunların dışında, en önemlisi ise yaşları 18 ile 21 arasında değişen grubun tüm elemanlarının çocukluklarından beri bale ve ses eğitimi almış olmaları. Üstelik bale eğitimleri hali hazırda akademide devam ediyor. Hepsi'nin tüm elemanları tabir-i caiz ise çocukluklarından beri "kanka". Dansedip şarkı söylemek ise hepsinin çocukluk hayali. Ancak onların bu isteklerinden haberdar olan aileleri şan eğitimi almaları için ellerinden geleni yapmışlar. Üstelik ekip elemanlarından birinin annesinin menajer olması onların bu piyasanın içinde büyümelerini sağlamış. Evde kendi aralarında şarkı söyleyen ve danseden grup elemanları, birgün kendilerini Zerrin Özer'in konserlerinden birinde ön grup olarak bulmuş. Bu durum birkaç kez tekararlanmış. O dönem herkesin ilgisini çeken bu çıtır kızlara albüm yapmak isteyenler de olmuş ama onlar yaşları gereği bunu kabul edememişler. Taa ki 3 yıl öncesine kadar... Yaklaşık 2 buçuk yıl önce Mete Özgencil ve Süleyman Yüksel'in söz ve besteleriyle stüdyo kayıtlarına başlamışlar. Albüm yaklaşık bir ay önce Stardium müzik etiketiyle müzik marketlerdeki yerini aldığında herkes "Yine mi bir kızlar grubu" nidaları atmıştı. Ancak ilk klipleriyle birlikte onlarla ilgili tüm önyargılar da çöpe gitti. Yaptıkları müziği R&B olarak yorumluyorlar. "Bir" isimli albümlerinde tango ya da farklı müzik öğeleri de bulunuyor ancak alt yapıları yine R&B. Dans edip R& B söyleyen ilk kız grubu olduklarını söyleyen grup elemanları şimdilik eğitimlerine ara vermek gibi bir düşünceleri olmadığını özellikle belirtiyor.

İSİM BABASI METE ÖZGENCİL
Grupta bir tek Eren'in erkek arkadaşı var. "Albüm çıktıktan sonra aileleriniz gece hayatınıza karışmaya başladı mı?" sorusuna Gülçin; "O kadar yoğunuz ki dışarıya bile çıkamıyoruz. Ancak şimdiye kadar ailelerimizden aldığımız disiplin neyse o devam ediyor. Ekstra bir baskı görmüyoruz" diyor. Albümleri ve şarkılar büyük ilgi gören Hepsi grubunun isim babası da çocukluklarından beri tanıdıkları Mete Özgencil. Özgencil onlara farklı isim alternatifleri sunmuş. Onlar da içlerinde en çok "Hepsi" isimini sevmişler. Ekibe röportajlar esnasında en çok sorulan soru ise ilerde dağılıp dağılmayacakları olasılığıymış. Ancak onlar kendilerinden çok eminler. Eren; "Çocukluğumuzdan beri çok yakın arkadaşız. Sonuçta dört farklı kişilik sözkonusu. Bazılarımız sesiyle bazılarımız dansıyla ön plana çıkabilir. Hiçbirimizin buna itirazı olmaz. Kimse kimseyi kıskanmıyor" diyor. Henüz kendi besteleri yok ama bir sonraki albümlerinin de R&B olacağını söylüyorlar.
Kaynak : Sabah.com.tr
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.smf123.net/s1/avril/
Yıldızın_Kömür_Prensesi
Admin
Admin
Yıldızın_Kömür_Prensesi


Mesaj Sayısı : 189
Location : Askısımın Ve Derayamın Yanından!!
Kayıt tarihi : 11/10/07

Hepsiden Güzel Röportajlar Empty
MesajKonu: Geri: Hepsiden Güzel Röportajlar   Hepsiden Güzel Röportajlar Empty10/30/2007, 22:46

zor zar buluyorum forum kirliliği olmasın diye bi foruma topladım:
Hepsi de hayatta bir şeye kafayı takmıyor

Cemre, Yasemin, Eren, Gülçin... Bu kızlar 2.5 ay önce çıkan albümleri 50 bin satışa ulaşan dört çıtır kız... Yaşları 19'la 21 arası... Bu kızlar, bir enteresan... Yaşama hiç ağır takılmıyorlar... Dünyaya, sorunsuz bakmaya çalışıyorlar... Daha bu yaşta "Fazla sterese girme... Erken yaşlanma..." psikozundalar....

Cemre, Yasemin, Eren, Gülçin... Bu kızlar 2.5 ay önce çıkan albümleri 50 bin satışa ulaşan 4 çıtır kız...Yaşları 19'la 21 arası... Aslında daha da küçük gösteriyorlar... Trabzon'da Karadeniz Teknik Üniversitesi'ndeki konserlerinde tam 40 bin kişi varmış... Öyle diyorlar... Bu kızlar bir enteresan... Yaşama hiç ağır takılmıyorlar... 3 yaşından, 13 yaşından hayranlarının sevgi selinde, hayatı içim içim bir su gibi içiyorlar... Yasemin arabalara meraklı... Bir an önce mutlaka bir spor araba sahibi olmak istiyor... Eren aralarındaki tek aşık kız... Erkek arkadaşı, hep evlerinde olduğundan, onu şimdiden aileden saymaya başlamış... Diğerleri, konserlerden daha aşık olmaya fırsat bulamamışlar... Tabii bunda hayran kitlelerinin de önemli bir rolü var... Ne de olsa hayran kitlelerinin yüzde 50'si 3-13 yaş arası... Ancak müthiş popülerler... İnternette albümleri 95 bin kez indirilmiş...
MUHTAR: Ne kadar oldu bir araya gelişiniz?
CEMRE: Arkadaş olarak 10-12 sene, 7-8 yaşlarından beri beraberiz.
MUHTAR: Peki 7-8 yaşından beri böyle bir grup mu oluşturmayı planlıyorsunuz?
CEMRE: Hayır, beş sene önce başladık ama uzun zamandır hayal ediyorduk.
MUHTAR: Kimin aklına geldi bu?
KIZLAR: Hepimizin.

HEPSİ'NDE HER ŞEY VAR!
EREN: Ortaokuldayken müzik gruplarına inanılmaz bir hayranlığımız vardı, özellikle de erkek müzik grupları çok modaydı o zamanlar. Backstreet Boys gibi... Buradan çıktı 'bir grup kuralım' fikri.
GÜLÇİN: Tabii biz hayranlık duyduğumuz o grupların seviyesinde daha değiliz ama inşallah olur. Hayranlıkla başlayan bir hevesti.
MUHTAR: Yani siz şimdi hayranlık duydunuz ondan dolayı da biz bir grup kuralım dediniz, sonra?
GÜLÇİN: Aslında ilk başta vokalleri paylaşıyorduk, çok sesli şarkılar oldukları için grup olarak bu vokalleri bölüşerek söylüyorduk. Bu da bize bir grup kuralım fikri verdi. Aldık başımızı gittik. Söylerken grup olduk. İsmimiz de yoktu, çok uzun süre isimsizdik biz.
MUHTAR: "Hepsi" ismini nereden buldunuz?
YASEMİN: Mete Özgencil buldu. Hepsi şu anlamda: Hepsi konservatuvarda okuyor, hepsi dansçı, hepsi şarkı söylüyor, hepsi dost. Her şey var hepsinde, o yüzden 'Hepsi'.
MUHTAR: Siz her şeyi kapsadığınız için...
CEMRE: Şöyle düşünün. Dans ediyorlar mı? Evet hepsi ediyor. Şarkı söylüyorlar mı? Evet hepsi söylüyor. Ee müzik var mı? Evet hepsi var.
MUHTAR: Müzik yaparken nasıl bir felsefeniz " var? Ben sözlerinize falan baktım çok değişik sözleriniz...
EREN: R&B bizim müziğimizin ismi.
MUHTAR: Ne bi? EREN: Ar an bi, ar an bi.
MUHTAR: Ne demek? Hayır R&B'yi insanlar bilmez değil mi?
EREN: Doğu var, pop da var, farklı enstrümanlar var. Türk enstrümanları, karışmış bir müziğimiz var.
CEMRE: Türkiye'de yaşıyoruz, Türkiye'de pop dinleniyor. İnsanların Doğu ezgilerinden alınmış bazı şeyler hoşuna gidiyor. Biz müziğimizin arasına darbukalar koyduk Türkiye'ye de yakın olsun diye.
MUHTAR: Peki kaç kişi izliyor siz konser verdiğiniz zaman?
CEMRE: İlk konserimiz Trabzon Teknik Üniversitesi'nde oldu. İlk başta 30 bin kişi vardı, konser sırasında 40 bin kişi olmuştu, inanamamıştık bu kadarına.
MUHTAR: 40 bin kişi mi?
CEMRE: Evet, 40 bin kişi, biz inanamadık. 'Kaç kişi var?' diye sorduk. '40 bin kişi kadar var' dediler.
MUHTAR: Sonraki konserleriniz?
YASEMİN: Sonra Kilyos Solar Beach'te verdik. Orada o kadar çok kişi yoktu.
CEMRE: Hava soğuktu Kilyos'ta. Açık hava diye öyle oldu. Çok serindi fakat yine de kalabalıktı.
EREN: Şimdi ayın 23'ünde Didim'de daha sonra Boğaziçi Üniversitesi'nde konserimiz var.

'LARÇ' BİR HAYATIMIZ VAR!..
MUHTAR: Peki hayat felsefeniz ne? Nasıl bakıyorsunuz hayata?
EREN: Ben bunu birkaç sene önce kendime şey yaptım ama ne kadar doğru bilmiyorum. Bir şeyleri çok fazla kafaya takmamayı, hani böyle daha 'larç' hayat... Yani her şey zaten bir şekilde oluruna varıyor. Bir de her şey artık hayırlısı olsun falan...
MUHTAR: Stres yapma diyorsun yani?
EREN: Stres yapmayacağım evet, bunun ileride bana faydası olacağını düşünüyorum.
MUHTAR: Genç ve dinç kalacağım diyorsun...
EREN: Genç ve dinç kalacağım ama bazen "Bu nasıl bir laçkalık sendeki" denebiliyor.
MUHTAR: Nasıl laçkalık, ailen mi diyor bunu? EREN: Hayır ailem değil, arkadaşlarım diyor.
YASEMİN: Ben de aynı şekilde yani beni üzmeye çalışan biri varsa hiç onu takmayacağım. 'Bırak kendi üzülsün kendi kazdığı kuyuya kendi düşsün' mantığında gidiyorum.
MUHTAR: Beni üzmesine izin vermeyeceğim dediğin, bir erkekten mi bahsediyorsun?
YASEMİN: Herhangi biri olabilir; dışarıdan, okuldan biri de olabilir bu, arkadaşım da olur... Herhangi biri, illa erkek arkadaşım olması gerekmiyor.
MUHTAR: Hayır yani 'Beni üzmesine izin vermeyeceğim' deyince dedim herhalde...
YASEMİN: Hayır yani çünkü çıkabiliyor öyle o tarz insanlar konservatuvarda genellikle. O yüzden o tarz ilişkilere pek yaklaşmamaya çalışıyorum yani insanları açıkçası tanımak daha mantıklı geliyor. Eskiden tanımadan direkt samimi olurdum arkadaş olurdum ben, bu benim canımı çok acıttı.
MUHTAR: Peki yani nasıl bir felsefe? Örneğin; hayattaki hangi felsefenizi kendi hayranlarınıza vermeyi düşünürsünüz?
YASEMİN: Hiç kimseye benzemeye çalışmasınlar mesela kendileri olsunlar.

HER ŞEYİ AKIŞA BIRAKMAK LAZIM
EREN: Hiçbir zaman bir şeylere ulaşmak için pes etmemeleri gerekiyor. Çünkü biz bu işe, işte atıyorum 14-15 yaşında başladık o zaman çocukluk hevesi hemen olsun istiyorduk her şeyi. Ama bizi gerçekten böyle 4 sene sakin sakin şan derslerimiz, dans derslerimiz oldu münazara çalışmalarımız oldu yani herkesin kendini geliştirmek için.
MUHTAR: Niye takmıyorsun hayatı?
EREN: Bundan birkaç sene önce oturduğum sitede Süha Abi diye biri var, 55 yaşlarında. Simsiyah saçları var yani bir tane beyazı yok adamın başında, her zaman gülüyor. Pozitif enerji var üstünde, yani genç gibi yani otuz yaşlarında falan gibi sürekli işi güzel, hayatı güzel, her şeyi çok güzel gidiyor. Sonra öğrendim; hiçbir zaman stres yapmıyor ki, tavırları da öyle. Hiçbir şeyi takmıyor. Sonra işlemiş kafama.
MUHTAR: Yani sen yaşlanmak istemiyorsun, hep genç kalmak istiyorsun ondan...
EREN: Sanırım o yaşlılık enerjisini şu an kabul etmiyorum ama ileride edeceğim kesin ama şimdi düşünmek istemiyorum; saçlarım geç beyazlasın böyle genç takılayım, gençlerle olayım ileride falan diye.
GÜLÇİN: Her şeyi akışına bırakmak lazım, pozitif düşünmek ve herkesi olduğu gibi kabul etmek lazım çünkü yani insanın istediği gibi olmuyor her şey, bunları kendi içinde kabullenip halletmek gerekiyor ki, kendini üzmemek lazım sonuç olarak.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.smf123.net/s1/avril/
Yıldızın_Kömür_Prensesi
Admin
Admin
Yıldızın_Kömür_Prensesi


Mesaj Sayısı : 189
Location : Askısımın Ve Derayamın Yanından!!
Kayıt tarihi : 11/10/07

Hepsiden Güzel Röportajlar Empty
MesajKonu: Geri: Hepsiden Güzel Röportajlar   Hepsiden Güzel Röportajlar Empty10/30/2007, 22:48

Hepsi'yle Pepsi çevirdik!
Sıradışı bir röportaj için gerekli malzemeler: Dört başarılı kız, bir şişe Pepsi, birkaç parça kağıt, bir kalem, bir torba ve bir ses kayıt cihazı

epsi'nin Hepsi grubuna sponsor olduğunu duyduğum ilk günden beri aklımda bu röportaj. Düşünsenize, son dönemin en 'çıtır' ve başarılı grubu oturmuş, sponsorlarıyla 'şişe çevirmece' oyunu oynuyor! İçimden 'Daha ne olsun' diye geçirirken olayı daha da abartıp 'Eğer siz gazeteci olsaydınız ve karşınızda dünyaca ünlü bir sanatçı olsaydı, ona hangi beş soruyu sorardınız, önünüzdeki kağıtlara yazın' dedim. Tabii beş soru da ben yazdım. Tüm soruları küçük kağıtlara yazıp katladık ve bir torbanın içine koyduk. Sonra mı? Sonrasında Cemre tam bir profesyoneldi. Yalnız kendi cevaplarına değil arkadaşlarınınkilere de hakim olmaya çalıştı. Eren oyundan en çok zevk alan kişi oldu. Yasemin'se Eren'in bazı sorularına kızmaktan kendini alamadı. Şişe Gülçin'i pek sevmeyip onu bir türlü göstermeyince, üzülmesine dayanamayıp biraz da hile yaptık...

* Şişe Gülçin'i gösteriyor

Gülçin: 'Hobin var mı?' (Kahkahalar)

Yasemin: Bu benim sorum.

Eren: Aman Tanrım soruya bak!!!

Yasemin: Ne var, ben arabayla uğraşmayı seviyorum mesela!

Eren: Ha doğru, doğru.

Gülçin: Dün saat 03:00'e kadar söz yazmak için uğraştım. Bu sayılır mı?

Cemre: 'Ben Gülçin' de konuşmaya başlamadan önce, kız (Benden bahsediyor) nereden tanısın seslerimizi, sanki kameraya çekiyor!

Gülçin: Ben Gülçin!

Yasemin: O her zaman yaptığın bir şey, hobini söyle.

Gülçin: Yoga yapıyorum desem?

Yasemin: Bak işte bu hobi.

Gülçin: Ama her zaman da söz yazmaya çalışırım.

YAŞIMA UYMAYAN ŞARKIYI SÖYLEMEM

* Şişe Eren'i gösteriyor

Eren: 'En sevdiğin tatlı?'

Yasemin: Bu benim sorum.

Eren: Sensin tatlım! (Kahkahalar)

Cemre: Benim sorularım, sizinkilere göre çok beter!

Eren: (Herkes susup Eren'e bakınca) E söyledim işte, en sevdiğim tatlı sensin Yasemin.

* Şişe yine Eren'i gösteriyor

Eren: 'Pepsi turnesinde yaşadığın en komik olay?'

Gülçin: Ben sordum bunu.

Eren: İki tane var. İlki siluet perdelerin arkasında dans edip sonra da o perdeleri yırtarak, içlerinden çıktığımız şarkıda yaşandı. Son konserimizdeki perde biraz kalındı. Ben de Gülçin'e 'Bu kağıt biraz kalın, çok sert vurmamız gerek unutma' dedim. Çıkmamız gereken an gelince ben çok sert bir şekilde vurdum kağıt perdeye ama elim çıkmadı sadece ayağım çıktı! Üstelik ayağımın olduğu kısım da tam seyircinin görebileceği bir yerdeydi.

Cemre: Zaten siluet kağıdından olduğu için her şey görünüyor.

Eren: Evet, arkadan gölge olarak da görünüyoruz! Hemen eğilip aşağıdaki deliği yırttım. Yanımdaki dansçı da görmüş olanları. Çok 'cool' ve ciddi durmamız gereken bir yerde gülmeye başladık! (Herkes kıkırdıyor) Diğerinde de 'Olmaz Böyle Şey'i söylüyoruz. Şarkının bir kısmında dansçılar önümüzde dans ederken kafalarını arkaya doğru atıyorlar. Önümdeki dansçı bana kafasını o kadar sert bir şekilde geçirdi ki inanılmaz canım acıdı!

Gülçin: 'Geçirdi' dedin!

Eren: Derim çünkü çok acıdı!

* Şişe yine Gülçin'i gösteriyor

Gülçin: 'Kiminle aynı sahneyi paylaşmak istersin?'

Cemre: Ben sordum bunu ama bu dünya starı olacak.

Gülçin: Hmm Dünya starı Erkek biri olmalı Usher olsun.

Eren: Tamam.

Gülçin: (Heyecanla) Hayır, John Legend! John Legend olsun!

* Şişe Eren'i gösteriyor

Eren: 'Karşındaki kişinin en çok hangi özelliğini seviyorsun?' Karşımdaki kişinin en çok

Cemre: Eren'in karşısında Gülçin var! Onu da söylesene.

Eren: Eren'in karşısındaki Gülçin'in sorusunu Eren cevaplıyor. (Kurduğu cümlenin komikliğini fark edince hep birlikte kahkaha atıyorlar) Bir dakika düşünüyorum

Yasemin: Kendine bakması mesela.

Eren: Hayır bir dakika, ben söyleyeceğim. Gülçin'in en sevdiğim özelliği, kendisine verdiği önem.

Cemre: Kendi, her şeyden öncedir.

Eren: Bir sonra atacağı adıma göre kendini ayarlaması, yorulması ya da yorulmaması... Eğer yorulmuşsa kendine zaman ayırıp dinlenmesi... Yediklerine dikkat etmesi, vitamin alması... Yani kendine bakması.

Yasemin: E ben ne dedim demin?

Eren: Ama benim sıramdı, soruya ben cevap veriyorum.

* Şişe Yasemin'i gösteriyor

Eren: Allah'a şükür!

Yasemin: 'Sahnede en çok korktuğun an?' En son konserde bizim bir şemsiye çevirme sahnemiz vardı. Orada şemsiye elimden uçtu ve havalandı! Son anda yakaladım.

Gülçin: Ve ben bunu gördüm!

Yasemin: Eğer yakalayamasaydım çok büyük bir utanç olurdu çünkü direkt seyircilerin üzerine uçardı. İşte o an çok korktum!

Cemre: Yasemin de!

Yasemin: Evet ben Yasemin.

* Şişe yine Yasemin'i gösteriyor

Yasemin: 'Asla yapamam, giyemem veya söyleyemem diyeceğin beş şey nedir?' Asla yumurta ve nane yemem ama Antalya'dayken Eren bana meyve salatasının içindeki naneleri yedirdi!

Eren: Hem de taze naneydi!

Yasemin: Ben anlamıyorum o anda nane yediğimi, çünkü dişlerimi fırçalamışım. Meyvelerin tadı o yüzden garip geliyor sanıyorum. Meğersem nane yiyormuşum! Sonra... Asla bizim yaşımıza uymayacak şarkıları söylemem. Bu hepimiz için geçerli. Çok kadınsı ve abiye şeyleri de giymem.

Cemre: Asla giymeyeceğin şeyi söyleyeyim mi sana; vatkalı şeyler!

Yasemin: Ay evet, asla!

* Şişe yine Eren'i bulunca işin içine biraz hile katıyorlar

Gülçin: (Ağlamaklı bir sesle) Ya neden hiç bana gelmiyor!

Eren: Hadi ona gelmiş gibi yapalım.

Gülçin: 'En uçuk hayalini anlat.'

Cemre: Gülçin'in de ne uçuk hayali olur ya!

Gülçin: Bir gün, hepimiz mümkün olduğunca çirkin giyinelim, ama çok çirkin olmaya çalışalım istiyorum.

* Şişe Yasemin'i gösteriyor

Yasemin: Bu iğrenç yazı Eren'in. 'Giyim konusunda kendine kimi örnek alırsın?' Hmm Pink.

Gülçin: Yasemin giyim konusunda kendine Pink'i örnek alıyor öyle mi?

Yasemin: Ama her zaman değil.

Eren: O zaman daha çok örnek aldığın birini söyle.

Yasemin: Yok ki... İyi o zaman Madonna diyeyim ama onu da her zaman örnek almıyorum ki!

Eren: Pink daha iyi, Pink de.

Yasemin: Evet, evet Pink.

GÜLÇİN ESPRİ YAPAMAZ

* Şişe Cemre'yi gösteriyor

Cemre: Eren sana inanamıyorum. Bunu söylemem lazım. Normalde röportajlarda böyle sorular sorulunca cevap vermemeyi kaide edindik biz ve Eren bana 'Ünlülerden en çok hangisine sinir oluyorsun?' diye bir soru yazmış. (Gülüşmeler)

Yasemin: Kendine sorulmasını istemediğin bir şeyi sorma Eren!

Eren: Ama ben o soruyu ona sormuyorum ki, ben o soruyu Justin'e (Timberlake) soruyorum.

Cemre: Neyse söyleyeyim ben. Ama yabancı söyleyeceğim tabii ki! (Kurnaz kurnaz gülüyor) Kelly Osbourne'a sinir oluyorum. Beni 'irite' ediyor.

* Şişe Yasemin'i gösteriyor

Yasemin: 'İçinde bulunduğun konumda canını en çok sıkan konu nedir?' Anlıyorum seni Eren! (Kahkahalar)

Yasemin: Bazen organizasyonda birtakım gecikmeler oluyor ve bu benim canımı çok sıkıyor.

* Şişe Cemre'yi gösteriyor

Cemre: 'Sağ yanındaki kişinin en son hangi esprisine güldün?' (Sağında Gülçin var.)

Eren: Az önce yapmaya çalışıp da yapamadığı esprisine güldün.

Cemre: Hayır hayır. Gülçin genelde espri yapmaya çalıştığı zaman batırır. Onu kendi kendine konuşturmalısınız. Konuşturunca onu, o farkında olmadan yeterince espri yapıyor zaten. Ama ondan komik bir performans beklerseniz, beklediğinizi alamazsınız.

* Şişe Eren'i gösteriyor

Eren: 'Hayatındaki en önemli insan kim? Neden?' Hayatımdaki en önemli insan bundan birkaç ay önce vefat eden büyükanneannem. Çünkü o anneannemin annesiydi ve seksenli yaşlarının sonunda olmasına rağmen ölmeden birkaç ay öncesine kadar hala bir ağaca tırmanacak kadar sağlıklıydı. Onun her şeyini örnek alabilirim aslında. Çok yaşlı ve küçük bir kadın olmasına rağmen, nasıl herkesi bir arada toplama gücüne sahip olduğunu görünce aslında ne kadar büyük olduğunu anladım.

* Şişe Gülçin'i gösteriyor

Gülçin: 'İlk albüm çıktığı günden beri yaşadığın en komik olay nedir?' Hmm... Bir imza günümüz vardı. İmza atmadan önce yanıma gelen kişinin adını soruyorum her seferinde. Ama o kadar çok gürültü var ki söylenenleri anlamıyorum. Meğer hep yanlış anlıyor, yanlış isim yazıyormuşum, bunlar da arkamdan düzeltiyormuş. Aslında söyleyeceğim komik olay bu değildi (Herkes gülüyor). Bir de bugün bir kıza 'İsmin ne' diyeceğime 'İsmini' dedim ama kız anladı (Kızlara bu da komik gelmeyince önce sessizlik oluyor sonra kahkahalar kopuyor). Ne yapayım aklıma başka bir şey gelmedi.

* Şişe Cemre'yi gösteriyor

Cemre: 'Pepsi turnelerinde Sezen Aksu'dan öğrendiğin şeyler oldu mu?' Sezen Aksu'yu izleyerek öğrendiğim şey, girdiği her ortamda yarattığı bir hava ve çok kuvvetli bir elektrik. Bu aslında öğrendiğim bir şey değil ama öğrenmek istediğim bir şey. Bir insan nasıl hiçbir şey yapmadan bile kendini sevdirebilir öğrenmek istiyorum.

ÇOCUKLUĞUMUZU YAŞAYAMADIK

* Şişe yine Cemre'yi gösteriyor

Cemre: İnanmıyorum! Yazdığım en kıl soru bana geldi. 'İçine sinmeyen bir işle karşı karşıyaysan ve değiştirmeye vaktin yoksa ne yaparsın?' Görüyorsunuz ya sağlam bir soru sormuştum size ama bana patladı! Hmm... O an profesyonelliğimi kullanırım ve her şey yolundaymış gibi gülümserim. Tabii ki rezalet bir durum varsa, her zaman doğal olduğumuzu söylediğimiz için uygun bir tavırla geçiririm.

Yasemin: Senin bu soruya almak istediğin cevap bu değildi ama!

Cemre: Değildi ama bana geldiği için istediğim gibi geçiştirebilirim. (Gülüyorlar)

* Şişe Gülçin'i gösteriyor

Gülçin: 'Sezen Aksu'yu tasvir edebileceğin beş sıfat nedir?'

Cemre: Yine sizin (beni kastediyor) sorunuz geldi Gülçin'e.

Gülçin: Alçak gönüllü, yaratıcı, saygın, profesyonel

Cemre: (Fısıldayarak) Çılgın.

Gülçin: Evet, çılgın.

* Şişe Yasemin'i gösteriyor

Yasemin: 'Bu konuma gelirken yaşamak istediğin bir durum oldu mu?'

Eren: İstemediğin!

Yasemin: Yazın çok çirkin Eren, ne yapabilirim?

Cemre: İsim vermeden, istemeden katıldığımız o TV programını anlat.

Yasemin: Normalde sunucuyu severiz ama programın içeriği yüzünden gitmek istemedik.

Cemre: Çok tüyo verme ya, sadece 'gitmek istemediğimiz program' de.

Yasemin: Evet öyle. Ama gitmek zorunda kaldık ve korktuğumuz gibi geçince tanıdıklarımızdan da olumsuz tepkiler aldık.

* Şişe Yasemin'i gösteriyor

Yasemin: 'Bu noktaya gelene kadar nasıl sabrettin, ne yöntem kullandın?'

Cemre: Bu vahşet soru da benim.

Yasemin: Nasıl bir yöntem kullandık? Çocukluğumuzu yaşamadık. Yaşıtlarımızın eğlendiği zamanlarda biz hep çok çalıştık.

Cemre: Sorumu yanlış anladın sen.

Yasemin: Ama buydu yöntemimiz!

Cemre: Hayır hani bu çok zor bir dönemdi ya, hani çocukluğumuzu yaşayamadık ya, işte o zamanlarda kendini nasıl motive ettin?

Yasemin: Birbirimize kenetlendik!

Cemre: Hah işte!

Yasemin: Eğer dördümüz birlikte olmasaydık bu noktaya gelemezdik. Çünkü bence bir insanın tek başına kaldırabileceği bir şey değil bu iş.

KONSERDE BİRİNİ ÖPERSEN SENİ KESERİZ

Eren kendi sorusuyla karşılaşınca mızıkçılık yapıyor:

Eren: Amaaan ben bu soruya cevap vermeyeceğim.

Yasemin: Vereceksin Eren.

Cemre: (Eren'in elinden soruyu kapıp okuyor) 'Sevdiğin kişi için yapabileceğin en büyük çılgınlık hangisi?' Sen bize böyle sorular mı hazırlarsın, oh olsun!

Eren: Ama pişmanım...

Cemre: Hadi hadi gördük sorularını. Normalde cevap vermeyeceğimiz tüm soruları sormuşsun.

Yasemin: Eren hadi!

Eren: Bulamıyorum.

Cemre: Her türlü çılgınlığı yapar mısın?

Eren: Yapamam!

Gülçin: Niye?

Eren: Çünkü benim de bir canım var!

Gülçin: Peki konserin ortasında mikrofona 'Seni seviyorum' diye bağırır mısın?

Eren: Hayır yapamam!

Cemre: Yapamazsın tabii, orası bizim iş ortamımız. Yaparsan seni öldürürüz!

Eren: Bunu yapmam ama o kişi konserdeyse, sahneden aşağı atlayıp yanına gider, onu öpüp yerime geri dönebilirim.

Cemre: Sen bunu rüyanda yaparsın Eren!

Eren: Bunu yaparım!

Yasemin: 'Seni seviyorum' diyemiyorsun ama onu öpmeye gidebiliyorsun, öyle mi?

Cemre: Evet sevgili okuyucular Eren kendi sorusuyla mahvoldu, biz de bu durumla çok eğlendik. (Herkes gülüyor)

Eren: Bunu yaparım ama!

Cemre: Yapamazsın Eren, yaparsan seni keseriz!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.smf123.net/s1/avril/
Yıldızın_Kömür_Prensesi
Admin
Admin
Yıldızın_Kömür_Prensesi


Mesaj Sayısı : 189
Location : Askısımın Ve Derayamın Yanından!!
Kayıt tarihi : 11/10/07

Hepsiden Güzel Röportajlar Empty
MesajKonu: Geri: Hepsiden Güzel Röportajlar   Hepsiden Güzel Röportajlar Empty10/30/2007, 23:00

Kendinizde eksik gördüğünüz yönler var mı?
Y:Sanırım çok saf olmam.Herkesi çok iyi sanıyor ve çabk inanıyorum.Bu yönümü değiştirmeye çalışıyorum...
G:Tabi ki var.Özeleştiride çok kalpsizim.Kendi kendime söylemediğim zamanlarda bn kimse bileme tabi.Üülürüm ama bilirim mki Ah keşke şöyle yapsaydım dediğim drumlar benim bir dahaki sefere daha iyi olmamı sağlar...Yani ironik bir üzüntüdür...Hatta kendimi kutlarım farkındalığım için.Tabi bu durumu benim hiç beğenmediğim ve hep negatif olduğum şeklinde algılayanlar da oluyor...Ama asıl durm öyle değil.
E:Fazla iyi niyetli olmam çookk hem de!
C:Sabırsızlığım...

Gelecek için Mesleki Planlarınız neler?Mesela prodüktörlüğe vb. soyunmak isteyen var mı?
Y:Açıkçası hiç düşünmedim.Ama tv ve sanatla uğraşacağım kesin...
G: Doğrsu her masrafımı kendim karşılayabilmek isterim.Gelecekte yapabilir miyiz acaba?
E:Hepsi olarak bir dans okl açmayı hayal ediyoruz.
C:Gelceğimizi ş an yaptığımız işlerle belirledik zaten.İleride de yine müziğin içinde olacağım kesin...

İlk albümünüzde çok sevip Klip çekmek istediğiniz ama yapamadığınız bir şarkınız var mıydı?
Bu albümdeki favoriniz hangisi?
Y:Bize kalsa her iki albümümüzdeki tüm şarkılara klip çekeriz.
G:Örneğin Mum,Dur dur,Gitme,Saklambaç...
Mum benim en sevdiğim bu albümde...
E:Biz bütün şarkılarımızı çok seviyoruz...Bütün şarkılarımıza klipçekmek istiyoruz.
C:Bütün şarkılar favorimiz..Hatta son klibimizi oylama yaparak seçtik...

Sizinle yıllar önce yaptığımız bir röportajda topukl ayakkabı ve etek giymeyi sevmediğinizi, spor ayakkabı ve patolonlarınızdan vazgeçemeyeceğinizi söylemiştiniz...Stil tercihleriniz değişti mi??
Y:Aslında söylemek istediğimiz o değildi.Yalnızca o giysilerel rahat edemiyoruz..ama yerine göre giyilebilir tabi ki.
G:Artık topuklu ayakkabıyla da kendimi iyi hissediyorum çok güzel bir his.21 yaşındayım geç bile kaldım aslında...Ama her an da giyilmez tabi
E:Stil değil de yaş değişti Ama farkındaysanız biz yine en rahat ettiğimiz kıyafetleri tercih ediyorz.
Sonçta işin ucunda dans var.
C:Dans ederken rahat olmak istiyorz.Etek giyiyoruz. Ama hareketlerimizi sınırlayacak tarzda değil...


Konserlere nasıl hazırlanıyorsunz?
Y:Dans provalarımızı alıyoruz.sesimizi açıyoruz vs.
G:Kafam dinç olsun kuliste sigara içilmesin isterim...Derin nefesler alırım.Yeri gelince meditasyon tipişeyler yaparım.Provamızı yaparız.
Saçımı makyajımı da çok incelerim...Konsantre olmam gerekir...
E:Bol bol prova yaparak...
C:Dans provaları ve tabi ki şan.

Sahneye çıkmadan önce saç makyaj ne kadar sürüyor??
Makyajınızı kendiniz mi yapıyorsunuz??
Makyözünüz mü?
Y:Ayy çok sürüyor yaa.4 kişi olmanın en zor yanı b....3-4 saat sürdüğü oluyor bazen.Makyajımıı makyörümüz Ahmet yıldırım ve ekibi yapıyor.
G:Kimin yaptığına ve modele göre süre değişebiliyor...Ama söz konusu müthiş kuaförlerimiz olunca özellikle saçımı yapan Taşkınsa her eşy yarım saate olur biter..En zor örgüler bile...Saç ve makyaj için Ahmet yıldırım ve onun yardımcılarıyla çalışıyoruz..
E:Hepimiz toplam iki saate hazır oluyoruzAynı anda yani..
C:Offff uzun sürüyor.Üç saat gibi...

Sizce bu yazın modası ne olacak??
Y:Hımmm Kısa kotlar, dar paçalar.Babetler..Ayyy bilmiyorum...
G:Benim içi,n moa ben ne istersem öyle olacak...
E:Şortlar...
C:Şortlar...Herkese şık ve aksesuarlı şortları öneriyorm..Bu yazın modası budur...

Giyim tarzını çok beğendiğiniz bir ünlü var mı??
Y:hımm Kenan doğulu tabi ki...
Birde Nil karaibrahimgil...
G:Hayır ben bir çok şeyi karıştırmayı tercih ediyorum...
E:Gwen stefani...
C:nil karaibrahimgil

Yaz aylarında konserleriniz olacak mı, nerelerde??
Y:Evet olacak tabi.Konuştuğmuz yerler var ama tam olarak şu anda belli değil...
G:Yaz geli,nce Hepsi durmaz!!
E:Evet konserlerimiz var.Yine turne kapsamında devam edeceğiz...Şu anda tarihlerini bilmiyorum...
C:Yazın yine konserler olacak...Belirlenmiş turnemiz var...Ama tarihler ve yerler konusndaki detaylar aklımda değil...



İlk konserinizi nerde ne zaman vermiştiniz?
Y:Rumeli hisarında zerrin özerle
G:taksim tanıtım konser
2005in martı mıydı?
E:5-6 yıl kadar önceydi.

İlk klibinizi izlediğinizde aklınızdan geçen şey??
Y: bizi çok şey bekliyor demiştim
G: güzel olmuş piyasada böyle bir şey yok demiştim
E:bunlar biz miyiz??
C:ikincisini ne zaman çekiyoruz

Tancınızdan yerin dibine girecek gibi hissettiğiniz an??
Y:sandalyeden düşmüştüm
G:beyaz showda ne demek istediğimi anlatamamıştım bir türlü
E:ayyy hatırlamıyorum!!
C:Eyvahhh!!!!

İlk paranızla ne almıştınız??
Y:anneme hediye almıştım
G:hiç hatırlamıyorum. Çok küçüktüm o zaman. AKM çocuk balesi kadrosunda senelerce çalıştım bacak kadar boyumla
C:kendi kazandığım ilk parayla sevdiklerime hediye almıştım

Küçükken nasıl bir çocuk muşsunuz?
Yaramaz mı uslu mu?
Y:hem yaramaz hem de uslu
Muzurmuşum ben
G:çok sosyal faaliyeti olan (piyano, okul, bale koro…)ve zamanı olmayan bir çocuktum. Çok hareketli anında yazıp oynayan roller yapan İngilizce bilmeden İngilizce şarkı söyleyen TV seyrederken bile bilmeden modern dans ve ne idüğü belirsiz esnek hareketler yapan, bilmiş, konuşkan, kontes gibi davranan bir zilli kızdım.
Sessi durduğum da olurdu yerine göre…
C:Usta yaramazlardan…

İlk pişirdiğiniz yemek??
Y:makarna
G:kurabiye annem yaparken ben kandırırdı Gülçin yaptı diye oysa ben yalnızca o şekil kaplarıyla şekil verirdim…
E:makarna ile başladım gerisi geldi…

Tadını hiç bilmediğiniz yemek??
Y:çekirge
G:Meksika yemeklerini pek bilmem
E:Afrika’nın enteresan yemekleri olduğunu duymuştum… Bizim damak zevkimize pek uygun değilmiş…
C:Kurbağa bacağı

Hiç yüzüne bile bakmayacağınız erkek tipi??
Y:pis erkek
G:kapkara ve her tarafı kıllarla kaplı erkek.
E:Çook piss, dağınıkkk,pasaklııı!!
Zaten kim bakar ki öylesine??
C:pasaklı ve pis!!!

Hiç dinlemediğiniz müzik türü??
Y:bilmem düşünmedim hiç…
G:çok karışık türleri henüz keşfetmemiş olabilirim ama genel olarak her türü dinlerim…
E:hemen her tür müziği dinliyorum…
C:her türünü dinlerim

Gitmeyi çok isteyip de hiç gidemediğiniz yer??
Y:Hawaii çok istiyorum gerçekten
G:her yere gitmek isterim öyle özel bir yer yok zaten nereye gidersem gideyim asıl aradığım şey bende
E: Doğu Asya ülkeleri
C:Hawaii

Hiç katılmak istemeyeceğiniz bir tv programı??
Y:neden söyleyeyim ki??
G:çöpçatanlık programları
E:yok canım öyle bir şey
C:Aa olmaz!!

Size şimdiye kadar edilmiş en güzel iltifat??
Y:hayatımın anlamı denmesi…
G:sesin hayatımda duyduğum en güzel ses…
E:hımm bana kalsın hadi bu:)

İnsanlarda en çok neyi kıskanırsınız?
Y:İnsanlarda??Kıskanmam ki…
G:bilemedim yaa…
C:benim düşündüğüm bir şeyi benden önce biri yaparsa kıskanırım...

Sizi en sinirlendiren şey?
Y:bana bağırılması
G:bilmeden konuşmak
E:yalan beni çok sinirlendiriyor!
C:sinirlenmememi söylediklerinde sinirlenirim…

Giydiğiniz en kötü kıyafet?
Y:hatırlamıyorum
G:bazen evden öyle kötü çıkıyorum ki..Gerçekten eğlenceli oluyor…
E:kötü kıyafet giymemmm!!
C:Hımmm hatırlamıyorum

Birlikte en eğlendiğiniz gün??
Y: O kadar çok ki…
G:Sahnede… Ankaradaki konserde Sezen hanımla Rakkas’ı söylerken
E:konserlerde çekimlerde ve ş aralar özellikle de dizi setinde eğleniyoruz…
C:Biz hep çok eğleniyoruz… Hele de en son konserimizde o kadar çok eğlendik ki…

İstanbul’un en sevdiğiniz yeri?
Y:boğazı
G:taksim
E:İstanbul bir bütün olarak sevmeye değer…
C:Boğaz

Beş parasız kalsaydınız??
Y:sorun değil yine mutlu olurdum
G:Bir bada Jazz söylemek isterdim…
E:yine çok çalışır, çalışırdım…
C:her şey para değil bu yüzden bir yolu mutlaka vardır.

Müziği bırakmanızı isteyen birine kör kütük aşık olsaydınız??
Y:Hımm aşk bu tabi ki neye sebep olacağı belli olmaz ama öyle biri benim hayatımda olamaz!
G:Kendimden ödün vermem. Birine hayatıma girmesi için izin verdiysem değişmesi gereken ben değilim hayat…
E:Bilemiyorum bu ihtimal pek gerçekçi değil…
C:Müzik de bir aşk benim için…

Sirkte çalışsaydınız?
Y:hayvan terbiyecisi olurdum
G:sihirbazın yardımcısı olmak isterim ama dans ederim ve şarkı söylerim…
E:sirkin sahibi olurdum!
C:sanırım bıçak fırlatıcı olurdum…

Bilim insanı olsaydınız?
Y:kanseri yok ederdim..
G:kediler hakkında araştırma yapardım…
E:ışınlanmanın bir yolunu bulurdum.Trafik yeter!!
C:tüm hastalıkları yok ederdim!!

Dünya üzerindeki en büyük problemlerden birine çözüm bulabilecek olsaydınız…?
Y:hastalıkları yok ederdim…
G:Ruhani bir dünya isterdim..Herkesin mistik anlayışla yaşamasını…
E:tüm hastalıkların kaynağını bulup yok ederdim…
C:Kesinlikle hastalıkları yok ederdim…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.smf123.net/s1/avril/
Yıldızın_Kömür_Prensesi
Admin
Admin
Yıldızın_Kömür_Prensesi


Mesaj Sayısı : 189
Location : Askısımın Ve Derayamın Yanından!!
Kayıt tarihi : 11/10/07

Hepsiden Güzel Röportajlar Empty
MesajKonu: Geri: Hepsiden Güzel Röportajlar   Hepsiden Güzel Röportajlar Empty10/30/2007, 23:07

Soru olarak bagdatcaddesi.net den soru soran arkadaslarimiz var; onlarin sorularini ilk önce yanitlayalim. Sonra sohbet edelim. Sohbet sirasinda ilginç bir seyler buluruz aradan tamam m??


Hepsi: Tamam

Çocuklugunuzda böyle bir yere geleceginizi hiç düsünür müydünüz? Yada çocuklugunuzdaki hayalleriniz nelerdir?

Gülçin: Ya tabi ki düsünüyorduk. Herkesin sen ne olacaksin dedikleri zaman, zaten mikrofon olarak, her tür silindir seklindeki esyayi alip sarki söylemeye çalismis için böyle bir hayalim vardi yani.

Eren: Benim çocukluk hayalim çok komikti. Ahçi olmakti. Ama bu çocukluk hayaliydi. Sonra, ortaokul yillarina geldigimizde tabi ki hayalimiz böyle bir grup olmakti. gerçekten Ama proje basladiginda da bu kadar tepki alacagamiz? çok kisa zamanda buraya gelecegimizi tahmin etmiyorduk.

Yasemin: Benim de mutlaka sahne ile ilgili bir sey olacakti. kesindi, çünkü aileden gelen bir seydi sonuçta. Tiyatrocu olmayi istiyordum. Ama daha sonra klasik baleye geçince dansçi olmaya karar verdim. Hep degisti bu fikir ama sonradan sarkicilikla dans bir arada olunca bu gurup kuruldu ve simdi buradayiz. Güzel yani.

Cemre: Zaten basdan beri bunu istiyordum. Tabi klasik bale okudugum için yani onda da sahne almak iyi ama, basindan beri bunu istiyordum. Buraya gelecegimizi tahmin ediyor muyduk derseniz; biraz ukalalik olacak ama, ben ediyordum yani...

Basarinizda bayan ve güzel olmanizin pay? yüzde kaç?

Hepsi: Buna toplu cevap verelim isterseniz? Tek tek yüzde vermeyelim.

Eren: Bayan olmamiz bu sekilde algilanabilir. Hani yalnizca bayan oldugumuz için degil ama, kiz gurubu hani ilk defa bu sekilde bir sey yapti??? için ilgi çekebilir. olabilir mesela. %30 olabilir. Bayan olmamiz ve dört kisi olmamiz bence %30 olabilir.

En son gittiginiz film?

Yasemin: Eee ben gittim (gülüsmeler) Dünyalar Savasina gittim çok güzeldi.

Eren: Hatirlamiyorum. Neden hatirlamiyorum çünkü ben her gün birkaç film izliyorum. Yani sinema disinda da. Ne izledigimi gerçekten hatirlamiyorum. Çok fazla film izliyorum. Hangisi en son film hiç hatirlamiyorum.

Cemre: Angelina Jolie ve Brad Pitt. Ms&Mr Simith.

Hayatinizin filmi?

Eren: Hayatimin filmi. Büyük Umutlar.

Yeni versiyonu mu?

Eren: Evet.

Gülçin: Hayatimin filmi diyemem.Zaten çok fazla film izlemeyi sevmiyorum. Eren gibi ilgim yok. Ama dans filmlerini izlemeyi daha çok seviyorum.

Cemre: Ya ben, simdi pek film aklima gelmedi düsün düsün Genel olarak Angelina Jolie izlerim; çogu filmini seviyorum ben. Hayatimin filmi... ?mm... (gülüsmeler) Pek bir sey aklima gelmiyor su anda.

Yasemin: Benim biraz saçma gelecek insanlara ama Armagedon olabilir. Filmin son sahnesi beni çok etkilemisti. O olabilir.

En son okudugunuz kitap?

Yasemin: Da Vinci sifresi.

Gülçin: Ben de en son Da Vinci sifresini yarida biraktim. Sonlarina biraz gelmistim biraktim okumadim.

Neden yarida birakiliyor bu kitaplar?

Gülçin: Çünkü vakit yok.

Cemre: Zamanimiz yok. Normalde ben çok fazla kitap yani yazin özellikle onlarca kitap okurum ama yani sey olmuyor böyle zaman




Sizi tanimakla baslayalim...
Eren: 21 yasindayim. Ortaokul ve liseyi Mimar Sinan Üniversitesi Klasik Bale Bölümü'nde okudum. simdi de Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvar? Modern Dans Bölümü'nde ö?renciyim.

Yasemin: 19 yasindayim. istanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvar? Bale Bölümü'nde ilk yilim. Ortaokul ve liseyi diger arkadaslarim gibi Mimar Sinan Üniversitesi Klasik Bale Bölümü'nde okudum.

Gülçin: 20 yasindayim. Mimar Sinan Üniversitesi'nde bale okuduktan sonra üniversitede modern dans bölümüne geçtim.

Cemre: Ben de 20 yasindayim. Ortaokuldan beri Mimar Sinan Üniversitesi'nde klasik bale egitimi aliyorum. simdi de ikinci siniftayim.

Böyle bir vokal grubu kurma fikri nasil ortaya çikti??
Eren: Dört-beş yildir her hafta cuma günü Cemrelere gidiyorduk. Yabanci kiz ve erkek gruplarinin hayraniydik. Özellikle de Back- street Boys'a bayiliyorduk. Onlarla yatip kalkiyorduk. sarkilarini ezberleyip Cemre'nin evinde küçük konserler veriyorduk. O evi seçmemizin nedeni de Cemre'nin annesinin mesle?inin menajerlik olmasiydi. Onun annesinin dikkatini çekmek için elimizden geleni yapiyorduk. "Bize albüm yap?n" diye israr ediyorduk.

Cemre: Annem belki bizim farkimiza varir diye bekleyip durduk. O da sürekli "Daha çok küçüksünüz. Sabredin" diyordu. Bekledik, oldu. simdi menajerligimizi o yapiyor zaten.

Grubun adı neden Hepsi?
Cemre: Çünkü biz bütünüz.

Gülçin: Daha da açarsak; hepsi akademik bale temelli dansçilar, hepsi dans ediyor, hepsi sarki söylüyor, hepsi arkadas, hepsi birlikte büyüdü.

Neden R&B'yi tercih ettiniz? Pop müzik yapmaniz belki albüm satislarinizi daha yükseltebilecek bir seçenek olurdu.
Gülçin: Yillardir bu müzigi dinliyoruz. Vokal yapmayi seviyoruz ve R&B de bizim vokal anlayisimiz. içeren bir müzik tarz?. Yapmak istedigimiz tek müzik R&B idi. Böylece Türkiye'deki ilk R&B albümünü de biz yapmis olduk. Çocukluk hayalimiz gerçek oldu.

Sözler gençlerin aizina takilabilecek cinsten"
Bale egitiminden sonra bu tür müzik ile dans etmek zor oldu mu?
Eren: Hayir. Hem klasik hem de modern dans egitimi almis?? olmak bizim için avantaj. Bu yüzden R&B yaparken zorlanmiyoruz. Ama bu tarz dans? daha iyi yapabilmek için koreograflarla çalistik. Klibe Canda? Bas'la hazirlanmistik. simdiki koreografimiz ise Fulya Güney.

Klipteki ve albüm kapagindaki kiyafetleriniz de tam yabanc? kliplerde gördügümüz R&B sanatçilar gibi. Günlük hayatta da böyle mi giyiniyorsunuz, yoksa bu pazarlama için yapilan bir taktik mi?
Yasemin: Tüm kiyafetlerimizi Ümit Ünal hazirliyor. Günlük hayatta fotograflardaki gibi çok farkli giyinmiyoruz. Gardorabimiz spor kiyafetlerle dolu. Albüm çekimleri için topuklu ayakkabi giyelim dedik ama yürümeyi beceremedik. Spor ayakkabi yerine topuklu ayakkabi giyince komik görünüyoruz.
Çikis parçaniz "Olmaz Oglan"in nakarat? "Hiç bana bakma olmaz oglan / Sen kendine ismarlan / Hiç bana bakma olmaz oglan / Baskasina yuvarlan". Siz de böyle sözler kullaniyor musunuz muhabbetlerinizde?
Cemre: Aynisi olmasa da bunlara benzer laflar kullaniyoruz. Bu albümde bizim yaslarimizdaki genç kizlarin günlük hayatta kullandigi laflar var. Albümdeki sözlerden pek çogu dinledikçe gençlerin agzina takilabilecek cinsten.

bu siralar hangi sanatçilari takip ediyorsunuz?
Cemre: Blue, Jennifer Lopez ve Usher. Onlarin sadece albümlerini degil kliplerini ve sahne provalarini da takip ediyoruz. Bir araya gelip saatlerce konser kaseti izliyoruz. Dans çalisiyoruz. Albüm için hem suan hem de dans dersi aldik. Okuldan çikar çikmaz yine prova yapiyoruz.
"Hocalarimizin bizi görmek istedigi yer AKM sahnesi, konser sahnesi degil"
Sizin sarkilarinizin Türkçe olmasinin dansta diger R&B parçalarindan ne fark? var?
Gülçin: Türk sarkilarinda R&B yapmaya çalistik. R&B'ye güzel tatlar kattik. Yurtdisinda Hint müzigini bile R&B ile karistirdilar. Biz de bazi parçalarimizda darbuka, ney ve tef kullandik. Bir parçamizda da tango ile R&B'yi birlestirdik.

Yasemin: Albümde R&B altyapisi var ama bizi Türklerin dinleyecegini unutmadik. Parçalar? ne kadar Bati girtlarinda okumu? olsak da içine Dogu'dan da bir seyler eklemeyi ihmal etmedik.

Hocalariniz ne diyor bu tip bir albüm yapmaniza? Tepki gösterenler var mi??
Gülçin: Albüm henüz çikmadigi için çogu olayin farkinda degil. Açikçasi onlarin tepkilerinden korkuyoruz. Klasik bale egitimi aldiktan sonra böyle bir is yapmamizi elestirebilirler. Onlarin bizi görmek istedikleri yer konser sahnesi degil, AKM sahnesi çünkü.

Eren: Klasik bölümdeki insanlarin modern seylere bakis açilari dar. Klasik balenin disinda pek bir sey yapmamizi istemiyorlar. Biz bir de üstüne R&B albümü yaptik.

Türkçe albüm tamam. Peki ilerisi için ingilizce bir albüm projesi var mi??
Yasemin: Evet. Bize özgü müzik aletlerini katarak ingilizce R&B albümü yapmak istiyoruz. Hatta bunun için ingilizce derslerine basladik bile.


Tesekkürler Bayanlar Bize Zaman Ayirdiginiz Için...


Hepsi:Biz Size Tesekkür Ederiz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.smf123.net/s1/avril/
 
Hepsiden Güzel Röportajlar
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Grup Hepsiden Kime Benzetiliosun
» grup resimleri

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
gяυρ нєρѕ!נ!ℓєя :: gяυρнєρѕι :: gяυρнєρѕι gєηєℓ-
Buraya geçin: